Yalnız başlığı böyle yazınca çok iddialı durdu, parantez açıp Eslem'in tamamen kişisel seçimlerinden oluşmuştur diye not düşesim geldi ama fazla iddialı oldu diye SEO'muzdan vazgeçecek değiliz :p
Planım bu yazıyı yıl bitmeden yazmaktı ama ne demişler hayat siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir. Neyse efendim bu yazıyı yazmak için gerçekten uğraştım. Daha objektif olmak için daha çok dizi izlemeye çalıştım. Tabii sonra seçenekler çoğalınca seçmesi de zorlaştı haliyle. Ben de baktım bir yerden sonra işin içinden çıkamıyorum o zaman kategorilere ayırıp seçeyim dedim ve birazdan göreceğiniz liste çıktı ortaya. Sadece bir diziyi hiçbir kategoriye sokmadım çünkü kategoriler üstünde bir dizi oldu benim için, 2018'den tek bir dizi seçseydim onu seçerdim diyebileceğim kadar sevdiğim bir dizi.
Ayrıca hala izlemediğim ama gerek izleyici yorumlarından dolayı gerekse de konusundan/oyuncusundan dolayı izlemek istediğim dizileri de uygun kategorilerin altına not düştüm. Bu büyük oranda kendim için düştüğüm bir not ama sizin de işinize yararsa ne mutlu bana.
Liste 2017'de başlayıp 2018'de biten dizileri de kapsamaktadır. 2018'de izlediğim ama 2018 yapımı olmayan diziler dahil değildir. Öyleyse gelsin 2018'in En İyi Kore Dizileri!
2018'İN EN İYİ KORE DİZİLERİ
BİR BÖLÜM DAHA GELENEKSEL BÜYÜK ÖDÜLÜ: PRISON PLAYBOOK
Benim için 2018'in en güzel dizisi olmasıyla Bir Bölüm Daha Geleneksel Büyük Ödülünü (henüz geleneksel olmasa da... olacak... bir gün.. inş) almaya hak kazanan dizi
PRISON PLAYBOOK!
Jae Hyuk adlı bir beyzbolcunun hapse düşmesiyle hapishanedeki yaşananları konu alan Prison Playbook tabii ki bundan ÇOK daha fazlası. İzlerken hem çok güldüm hem de ağladım. Arkadaşlık, aile, fedakarlık, aşk ve daha birçok konuya naifçe dokunan bir dizi Prison Playbook. Hapishanede geçiyor diye vurdulu kırdılı bir dizi diye düşünmeyin sakin, aksine izlerken dinlendiren bir dizi. Bir Bölüm Daha ısrarla öneriyor efenim :) Diziye puanım: 10/10
Şimdi kategorilere göre en sevdiğim 2018 Kore dizilerine geçiyoruz.
GİZEM/GERİLİM: THE SMILE HAS LEFT YOUR EYES
Kim iyi kim kötü anlamayayım, izlerken kafam çorba olsun, izlerken nedensiz bir şekilde tüylerim ürpersin diyorsanız sizi
The Smile Has Left Your Eyes'a yönlendirmek isterim. Jung Somin, Seo In Guk ve Park Sung Woong'un başrolleri paylaştığı bu dizide karakterlerin suçlu olduğunu düşündüğüm anlarda bile karakterleri sevmekten kendimi alıkoyamadım. Özellikle Seo In Guk'un çok başarılı bir oyunculuk sergilediğini düşünüyorum çünkü karakteri alıştığımız erkek karakterlerden farklı ve zor bir karakterdi. Bakışlarıyla, mimikleriyle, tavırlarıyla beni kesinlikle etkiledi. Tabii bunda dizinin ost'larının da büyük bir etkisi var. Özellikle
Lee Seung Yeol-Someday çok güzeldi. Diziye puanım: 9/10
Gizem türünde izlemek istediğim diğer 2018 yapımları:
SKY Castle, Life on Mars
MELODRAM: JUST BETWEEN LOVERS
Çocukken birlikte bir travma yaşamış iki kişinin hayata tutunma çabalarını izliyoruz Just Between Loversta. Biri olaydan sonra hafıza kaybı yaşamış, diğeri ise olayın tüm detaylarını hatırlamanın acısıyla yaşamaya çalışırken tekrar karşılaşmalarıyla birbirlerinin yaralarına merhem olmalarını çoğu zaman burnumu çeke çeke izledim. Moon Soo ve Gang Doo'yu sarıp sarmalayıp dünyanın tüm kötülüklerinden uzak tutmak istedim. Dizinin ilerleyişi yavaş ve oldukça da hüzünlü ama izledikçe kalbinizde kök salmaya başladığını fark edeceksiniz. Ayrıca tüm zamanlar içinde en iyi ostlara sahip olan dizi bence.
Şuraya dizinin tüm ostlarının toplu halini bırakıyorum, diziyi izlemeyle ilgili tereddütleriniz varsa bence dinleyip karar verebilirsiniz. Diziye puanım 10/10
İzlemek istediğim, melodram türündeki diğer 2018 yapımları:
Come and Hug Me,
Time,
Goodbye to Goodbye.
MEDİKAL: LIFE
Lee Dong Wook'u doktor üniformasıyla ameliyat yaparken göreceğim beklentisiyle diziye başladığım için ilk bir miktar hayal kırıklığına uğramış olsam da hastanedeki o güç savaşı, ailevi dramlar ve azıcık azıcık serpiştirilmiş romantizm beni dizinin sonunu sıkılmadan getirmemi sağladı. Ana mekan hastane olsun ama kan man olmasıncılara Life itinayla önerilir :) Diziye puanım: 8/10
Ana mekan hastane olsun ama kan man olmasın, yok efendim güç savaşı da olmasın diyenler içinse bir grup fizyoterapistin etrafında dönen bir dizi olan
A Poem A Day'i önereceğim. Şirin mi şirin, genç kadrolu, komik bir dizi
A Poem A Day. Ayrıca adından da anlaşılacağı üzere her bölüm sizi birbirinden hoş şiirler karşılıyor. Kafa dinlendirmek için uygun bir seçim :)
TARİHİ: HYMN OF DEATH
Yaşanmış bir hikayeden uyarlama olan
Hymn of Death, Japonyanın Koreyi işgal ettiği zamanlarda geçiyor ve bir yazar olan Kim Woo Jin ile Korenin ilk soprano şarkıcısı olan Yun Shim Duk arasındaki yasak aşkı konu alıyor. Ben genelde tarihi dizileir pek sevmiyorum giyim tarzlarından dolayı ama Hymn of Death kısmen yakın bir dönemi anlattığı için (1900'lü yılların ilk yarısı) rahatsız olmadım aksine çok sevdim. Dizinin başında en sonunu gösterdiği için çiftin başına geleceklere kendinizi hazırlamaya çalışsanız da bu pek mümkün olmuyor ve bir miktar ciğerleriniz sökülüyor. Toplamda 6 bölüm 3 saatlik olan bu mini diziye puanım 7,5/10.
İzlemek istediğim tarihi türdeki diğer 2018 yapımları:
Mr. Sunshine (Bu da Korenin Japon işgali altındaki dönemi anlattığı için özellikle merak ediyorum),
100 Days My Prince.
AİLE: MY MISTER
Bu dizi için ne söylesem bilemiyorum. Yine hüzünlü bir hikaye ve yine unutulmayacak karakterler sunan bir dizi My Mister. IU'nun canlandırdığı Lee Ji An'ın kanatlarım altına almak istedim çoğu zaman. Zayıf bir karakter olduğundan değil aksine her türlü sıkıntıyı omuzlamasına rağmen hala ayakta durabilen, zeki bir karakter ama tek başına savaş vermekten yorulmuş bir karakter:( Ji An'ın Park Dong Hoon ile ilişkisi, Park kardeşlerin acınası ama bir o kadar da komik halleri
My Mister'ı bu yazıda anmamızın temel sebeplerinden. Ostları da dizinin havasını birebir yansıtan, müthiş ostlar. Hemen en sevdiklerimden
Sondia-Adult,
Jehwi-Dear Moon ve
Vincent Blue-There is a Rainbow'u da buraya bırakıyorum. Diziye puanım 9/10
KOMEDİ: WELCOME TO WAIKIKI
Diziyi düşünmem bile suratıma bir sırıtışın yayılmasına neden oluyor :D Bambaşka hayalleri olan ancak misafir evi işleten üç arkadaşın hayatları yeterince karışık değilmiş gibi bir gün misafir evine sahipsiz bir bebeğin bırakılmasıyla hayatları iyice karmakarışık olur. Üç karakter de o kadar şapşaldı ki çoğu zaman sesli kahkaha attım izlerken :D Sol bebek de aşırı şirindi :')) Diziye puanım: 7,5/10
ROMANTİK: PRETTY NOONA WHO BUYS ME FOOD
Bu yazıya eklemekle eklememek arasında kaldığım bir dizi Pretty Noona Who Buys Me Food.Dizi çok müthiş başlayan ama sonlara doğru ana kadın karakterin annesi yüzünden sinir hastası eden bir diziye dönüştü. Yine de ilk 5-6 bölüm o kadar güzeldi ki yani O KADAR GÜZELDİ Kİ gerisini görmezden geleceğim. Jung Hae In ve Song Yejin uyumu inanılmazdı. Jung Hae In'in nunasına aşık oğlan rollerini gözlerimde kalplerle izledim. Müzikleri de çok güzel olan bu diziyi biraz tereddütle de olsa öneriyorum. Diziye puanım: 8,5/10
Romantik kategorisinde
Encounter'ı da anmadan edemeyeceğim. Mansiyon ödülü olsun bu da çünkü Park Bogum bey bana göre müthiş bir iş çıkarıyor. Yalnız Encounter da Pretty Noona gibi noona romance, bu bir tesadüf mü yoksa bu türe özel bir ilgi mi duyuyorum ilerleyen zamanlarda göreceğiz :D Song Hye Kyo ve Park Bogum'un başrolleri paylaştığı Encounter dizisini de tavsiye ediyorum, dizi henüz bitmedi ve ben daha 8. bölümü izlemiş biri olarak dizi ileriki bölümlerde bozuyorsa hiçbir sorumluluk kabul etmiyorum :D
Romantik türünde izlemek istediğim 2018 yapımları:
12 Nights
ROMANTİK-KOMEDİ: WOK OF LOVE
Tam olarak Pretty Noona ile aynı nedenden ötürü Wok of Love'ın da sevmediğim yönleri var ancak yine başroller arasındaki uyumun, absürt komedisinin, en sevilesi gangsterlerinin ve pişirdikleri birbirinden leziz görünen yemeklerin hatırına Wok of Love'ı bu yazıya dahil ediyorum. Her şeyini kaybetmiş bir şefi canlandıran Junho'nun ufak bir dükkanda yeniden yükselişini görmek çok güzeldi (kimi kandırıyorum Junho mutfaktaki kepçe olsa bile görmesi güzel olurdu). Hyunguyla arasındaki bromance da kalpleri eriten cinstendi. Kızın annesinin Junhoyu kızına layık bulmama olayını abartmasalardı Wok of Love'ı çok daha güzel anabilirdim ama işte senaristler... Diziye puanım: 7,5/10
Romantik-Komedi türümüzü de mansiyon ödülsüz bırakmıyor ve
Thirty But Seventeen'i bu ödüle layık görüyoruz. Onyedi yaşındayken bir kaza sonucu komaya giren kızımızın otuz yaşındayken birden uyanıyor ama kendini kimsesiz kalmış olarak buluyor. Kızımızın yaşadığı bu kazada kendini suçlu hisseden gencimiz ise o günden sonra kendini insanlarda soyutluyor ama yıllar sonra ikisinin yolları tekrar kesişiyor ve bize de yaşananları keyifle seyrediyoruz :)
Şöyle bir bakıyorum da bayağı uzamış yazı😅 Ama eksik bir şey kalmadığı için memnunum, anmak istediğim tüm dizileri andım gibi :D
Sizin bu yıl izlediğiniz en güzel diziler nelerdi peki? Ortak dizilerimiz var mı? Ya da önermek istediğiniz diziler neler? Yorumlara bekliyorum :)))
Herkese keyifli seyirler!